
Yarengüme derlerdi eski adına
Yıldızlar kıskanırdı beşikteki kızına,
Nuri Efe’nin divan sazına
Bir başka oynardı Tavas Zeybeği.
Üç kuyular Tepesi’ne karlar yağdı mı
Genç kızlar erkenden sütü sağdı mı
Sürüler yavaştan dağa ağdı mı
Bir başka keyiflidir Tavas Zeybeği.
Sanattır yazmada iğneyle oya,
Duygular işlenir tel kırmalara,
Pencerelerden sarkan dantelâlara,
Bir başka bakar Tavas Zeybeği.
Çok çalışkandır kızı kızanı
“Herkes sever okuyanı yazanı”
Barındırmaz yöresinde düzen bozanı
Bir başka vakarlıdır Tavas Zeybeği.
Yorulmak bilmez terzi esnafı,
Takım diker, kot diker, çırağı ustası
Boş durmayı sevmez yatalak hastası,
Bir başka çalışkandır Tavas Zeybeği.
Mahzundur unutulmaktan kunduracılar,
İtalya’yla boy ölçüşürdü ayakkabılar.
Ne oldu bize böyle uyanın ağalar…
Bir başka uyanıktır Tavas Zeybeği.
Dokunur çarşaflar, perdeler, kilimler,
Adını sayamadığım, nice üretken birimler,
Hele bir kulak verin, beyler, âlimler,
Bir başka dertlidir Tavas Zeybeği.
Bağları var sanki cennetten bir köşe,
Bir ovası var adamı diksen de bite.
Dağları var, ardıç, çam ve de meşe,
Bir başka çevrecidir Tavas Zeybeği.
Ağaçlar dallara özsu saldı mı,
Dallarda meyveler tadı aldı mı,
Sarı buğdaylar ambarında kaldı mı,
Bir başka sevinçlidir Tavas Zeybeği.
Medet Köyü’ndenim medeniyet beşiği,
Kültür mirasının eşsiz eşiği,
Ömer diye biri çıkmış söyler her şeyi,
Söylerse bir başka söyler Tavas Zeybeği.