Rize İl Millî Eğitim Müdürü Yusuf TÜFEKÇİ ile Röportaj
Semanur BAKIR, Emir Furkan BÜYÜK | RİZE Sosyal Bilimler Lisesi Öğrencileri

Sayın müdürüm, öncelikle şehrimize hoş geldiniz. Kendinizden kısaca söz eder misiniz?
Teşekkür ediyorum. Bozkırda doğmuş, çorak iklimlerde büyümüş, denizi coğrafya derslerinde öğrenmiş bir Anadolu insanı için yeşilin ve mavinin vücut bulduğu nadide şehir Rize’de olmak çok güzel. İç Anadolu’nun şımarık çocuğu derim Erciyes için. İşte o şımarık çocuğun eteklerinde doğup büyümüşüm. Sonrasında öğrencilik, öğretmenlik, eş, baba, nihayetinde çocukken çoban, şimdi emanetlerin ağırlığını sırtında, mesuliyetini yüreğinde hisseden bir yönetici. Kendim bu kadarım işte. Bir varmış bir yokmuş olan dünyada rakamlar, mekânlar, tarihler fani. Duygular, hisler, gülüşler, gözyaşları devredilir geçmişten geleceğe.
Bu şehre gelmeden önce belleğinizde nasıl bir Rize vardı ve bu şehre eğitimden birinci derecede sorumlu kişi olarak gelince nasıl bir Rize buldunuz?
Rize’ye gelmeden önce, burayı Karadeniz’in eşsiz doğası, yemyeşil yaylaları ve kendine özgü kültürüyle tanıyordum. Ancak burada yaşamaya ve insanlarıyla tanışmaya başladığımda, Rize’nin sadece doğasının değil, ruhunun da ne kadar güçlü olduğunu keşfettim. Milli Eğitim Müdürü olarak buraya geldiğimde karşılaştığım Rize; geleceğe umutla bakan, eğitimine ve gelişimine önem veren, öğretmenleriyle ve öğrencileriyle gurur duyan bir şehir oldu. Burada öğrencilerin gönlüne dokunacak güzel işler yapabileceğimden emindim. Aslında zirveye bayrağı dikmek için her şey hazırdı. Bana düşen öne düşüp hedefe kilitlenmek oldu. Biz de onu yapıyoruz şimdi.
Öğretmen denilince neler anlamalıyız? Şehrimizde öğretmen camiasının durumu nedir, okullarımızda öğretmen eksiğimiz var mı, varsa bu sorun nasıl halledilecektir?
Öğretmen, bir insanın hayatına dokunan, onun geleceğini şekillendiren ve ona ilham veren bir yol göstericidir. Öğretmenlik, sadece bilgi aktarımı değil; aynı zamanda bir öğrencinin hayallerine ve hedeflerine ulaşmasına rehberlik etme sanatıdır. Rize’de öğretmenlerimizin bu bilinçle çalıştığını görmek beni oldukça mutlu ediyor. İlimizde öğretmen eksiğimiz yok ancak geçici süreli eksikler olabiliyor. Okullarımızda herhangi bir branşta eksiğimiz olmasın diye dönem başında yoğun bir çalışmayla ihtiyaçlar giderildi. Amacımız her öğrencinin eşit ve kaliteli bir eğitim almasını sağlamak. Eğitim sistemimizin dinamik yapısı içinde eksikliklerimizi hızla tamamlıyor ve en iyi eğitimi sunabilmek için tüm gücümüzle çalışıyoruz.
2024-2025 öğretim yılında yürürlüğe giren ‘müfredat programı’ ile amaçlanan nedir, bu çalışmada biz öğrencilere ne gibi görevler düşer?
2024-2025 öğretim yılıyla birlikte yürürlüğe giren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, insanın fıtri özelliklerini koruma ve geliştirmeyi, karakterini olgunlaştırmayı, şahsiyet bütünlüğünü oluşturmayı merkeze alıyor. İnsanın kendi yeteneklerini ve potansiyelini gerçekleştirmeyi, toplum ile insan arasında akılcı ve ahlaki bir uyum oluşturmayı hedefliyor. Sevgili öğrencilerimizden beklediğimiz ise öğrenmeye açık, sorgulayıcı, açık bir zihinle çalışmalarını sürdürmeleri ve kendi potansiyellerini en üst düzeye çıkarma yolunda azimle çalışmalarıdır.
Rize’nin akademik ortamdaki başarı durumu nedir ve bir adım daha ileri gidebilmek için ne tür çalışmaları öne çıkarmayı düşünüyorsunuz? Eğitimde başarı denilince yalnızca akademik verileri mi dikkate almalıyız? Şehrimizin eğitimindeki sosyal ve kültürel etkinlikler için neler söylemek istersiniz?
Rize’nin akademik başarısı her geçen gün yükselen bir grafik çiziyor ve bu durum bizleri çok memnun ediyor. Geçtiğimiz eğitim öğretim yılında sekizinci sınıf öğrencilerimiz LGS sonuçları ile ülke genelinde dikkat uyandıracak kadar büyük bir başarıya da imza attılar. Ancak, eğitimde başarıyı sadece sınav sonuçları ve akademik verilerle ölçmek doğru değil. Gençlerimizin sosyal, kültürel ve sanatsal gelişimini de göz önünde bulundurmalıyız. Eğitimde başarı, öğrencinin yalnızca derslerde değil, aynı zamanda sosyal hayatta da kendini ifade edebilmesi, topluma duyarlı bir birey olması ve kültürel değerlerine sahip çıkabilmesiyle ölçülmelidir. Bu nedenle gençlerimizin sanatsal ve kültürel faaliyetlerde aktif rol almasını destekliyor ve bu alanlarda da çeşitli projelerle fırsat oluşturuyoruz. İlimizde bu amaçla yürüttüğümüz sosyal okul projesi buna verilecek en iyi örneklerden. Kurduğumuz spor kulüpleri, bilimsel yarışmalara katılım. Yine bildiğiniz üzere bu projelerimizden, ilde öğrencilerimizin ve öğretmenlerimizin güçlü bir sahiplenmeyle dâhil oldukları Genç Yazarlar ve Şairler Kulübü… Rize Milli Eğitim Müdürlüğü olarak 14 eserden oluşan bir kitaplığımızın olması inanıyorum ki en az beni gururlandırdığı kadar eser sahibi öğrencilerimizi ve onlara mihmandarlık yapan, editörlüğü üstlenen öğretmenlerimizi gururlandırmıştır. Bu ve benzeri onlarca sosyal ve kültürel faaliyeti uygulamaya koyduk ve üstüne eklemeler yaparak uygulamaya devam ediyoruz.
Son dönemlerde dünyadaki şiddet olaylarının artması ve bu olumsuzluktan bizim eğitim ortamımızın etkilenmemesi ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Hep birlikte neler yapmalıyız?
Maalesef, dünya genelinde şiddet olaylarının artması hepimizi derinden etkiliyor. Eğitim ortamlarımızda bu olumsuzluklardan uzak durabilmek için öğrencilerimize öncelikle empati kurmayı, hoşgörüyü ve barış içinde yaşamayı öğretmeliyiz. Okullarımızda sevgi ve saygı temelli bir eğitim anlayışını güçlendirerek çocuklarımızın barış dolu bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmalıyız. Toplum olarak yapmamız gereken en önemli şey, birbirimize daha fazla destek olmak, anlayış göstermek ve birlikte çözüm üretmektir.
Sosyal Bilimler Lisesi ya da liseleri hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Sosyal Bilimler Lisesi gençleri olarak bize ve diğer liselerde okuyan genç arkadaşlarımıza neler söylemek istersiniz?
Sosyal Bilimler Liseleri, düşüncenin ve analiz becerilerinin geliştiği çok kıymetli eğitim kurumlarıdır. Bu okullardaki öğrencilerimizin tarihe, kültüre ve edebiyata olan ilgileri onları gelecekte önemli fikir insanları haline getirecektir. Geleceğin düşünürleri, yöneticileri, sosyologları… toplumun temel taşları bu okullarda yetişiyor. Siz genç arkadaşlarıma tavsiyem; kitap okuyun, sadece akademik başarıya odaklanmayın, sanattan edebiyata, tarihten felsefeye kadar hayatı tüm yönleriyle anlamaya çalışın. Unutmayın ki bilgiye ulaşmak kadar onu içselleştirmek, hayata aktarmak ve başkalarıyla paylaşmak da çok değerlidir.
Bu şehirden ayrılırken arkanızda nasıl bir Rize bırakarak ayrılmak istersiniz?
Birincisi şunu belirtmek isterim ki bu şehirden ayrılmak istemem. Adeta cennetten bir köşe Rize. Doğasıyla, dağları, yeşili, denizi… Neden gider ki insan bu şehirden? Ama elbette bir gün süre dolacaktır. İşte o zaman bu şehirden ayrılmak zorunda kalırsam geriye bıraktığım şeylerin bir parçası olarak eğitimin gücünü ve sevgisini hisseden bir şehir görmek istiyorum. Gençlerin gözlerinde parlayan umut ışığını ve öğretmenlerimizin fedakârlığını görmek, bu şehirde ve öğrencilerimizin gönlünde bir iz bırakmış olmak istiyorum.
Bize zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz.
Rize Sosyal Bilimler Lisemizin çıkardığı Erdem dergisi, benzerine az rastlanır bir çalışma. Böylesi bir dergide bana da yer ayırdığınız için asıl ben teşekkür ederim.