KitaplıkSayı 22

Kırlangıç Çığlığı

Azra YILDIZ | RİZE Sosyal Bilimler Lisesi, 12-D

Romansız yaşamak bence çöl toprağında su aramak gibidir. Roman bizim suyumuzdur, toprağımıza anlam kazandırandır, ona ondan parçalar verendir. Ve her roman her insana uymayabilir tıpkı her bitkinin suya olan ihtiyacı farklı oluyorsa her insanın da kendini bulacağı roman farklıdır. Kimisi bir köy bahçesinde, kimisi bir İstanbul yalısında, kimisi ise kendini küçük bir çocuğun bedeninin içinde bulur ve okur. Herkesin okuduğu roman aynı olsaydı bile hepimiz kendimizi başka karakterlerin içinde bulurduk çünkü herkesin okuyup anladığı aynı olsa bile okurken hissettikleri aynı olmayacaktır. Bu sebeple hepimiz, kendimizi ait hissettiğimiz karakterlerin yerine koyarak okuruz romanlarımızı…

Romansız bir hayat düşünebilir misin? diye sorsanız bana, “Şayet elbette bir hayat düşünürüm ama tek bir hayat düşünürüm.” diye cevap veririm sizlere çünkü roman bize bir hayattan fazlasını verir. Birçok hayatı deneyimleriz romanlar sayesinde ve en önemlisi de okuduğunuz her satırdan her sayfadan kendinize göre kendi hayatınıza dair izler ve minik parçalar bulabiliriz. Zaten o yüzdendir ki okuduğumuz her romandan farklı duygular öğrenir ve karakterimizde bilmediğimiz noktaları keşfederiz. Bazı romanlar vardır ki insanların geçmişlerini inceler oralardan hassas noktaları bulur ve gün yüzüne çıkarır. Çoğu insan roman okurken çocuklara dikkat eder çünkü insanların en hassas dönemlerinden biridir çocukluk. Romanlardaki çocuklar arasından ya da tek bir çocuktan kendi çocukluğuna uzanmaya çalışır, bir roman kahramanı olan çocuk yüzünden geçmişe olan ihtiyacı ve özlemi ilerledi bu sebeplerle de okuduğumuz neredeyse her romanın içinden bize ait parçalar arıyor ya da kendimizi bir karakterle özdeşleştiriyoruz. Elbette bir de çocukken yaşadıklarımızın ve okuduklarımızın bizde bıraktığı etkiler var. Ben Kırlangıç Çığlığı adlı kitabı ortaokul sıralarındayken annemin tavsiyesiyle okumuştum. Ahmet Ümit adlı yazara ait olan kitap bir seri katilin işlediği cinayetleri ve nasıl yakalandığını anlatıyordu. Elbette ki cinayetlere olan ilgimden ötürü roman hoşuma gitmişti lakin bende iz bırakmasının asıl sebebi bu değildi. Romanda seri katil sadece suçlu denilebilecek insanları öldürüyordu ve bu insanların suçları çocuklara yaptıkları kötü şeylerdi. Benim anlatmaya dilim varmaz lakin siz anlarsınız diye düşünüyorum seri katilin bu insanları özellikle seçip belirli bir düzene, zamana ve mekâna göre öldürmesi elbette ki tesadüf değildi ya da seri katil doğuştan bir psikopat değildi elbette.  Ölen zanlıların hepsini küçükken aynı kötülüğe maruz kalan içinde büyütmeyi denediği lakin büyütemediği hala içindeki acılarla boğuşan o küçük çocuk öldürmüştü. Bütün kadavralar aynı ölüm tekniğiyle öldürülmüş, benzer mekânlara konulmuştu. Bunun sebebi ise içindeki çocuğun yaşadığı travmadan kurtulmak için farklı yollar denemesiydi. Romanın sonunda seri katil yakalanırken her şeyi itiraf ediyor ve içindeki küçük çocuğu bizlere anlatıyor aslında o küçük yaralı çocuk onun gerçekten çocukluğuymuş ve o çocukluk kaldırabileceğinden fazla yük kaldırmış. Cinayetleri işlemesinin ana sebebi de buymuş.

Kırlangıç Çığlığı kitabını okuduğum dönem kitabın son sayfasını hayretler içinde okuyup kapatmıştım çünkü bir insanın hayatının temel taşının çocukluğu olduğunu bilmeyecek kadar küçüktüm. Çocukken yaşadığımız bir olayın bizlere ne kadar zarar verebileceğini veyahut bilinçaltımızda ne denli etki ettiğini bilemiyoruz elbette ama bunu okuduğumuz kitapları özellikle de romanları okurken kendimizi ait hissettiğimiz karakterlere bakarak belki biraz olsun anlayabilir, tahmin edebiliriz. Aslında Kırlangıç Çığlığı benim romanların; insanlarda yarattığı etki, düşünce değişikliği, kendinden parçalar bulabilmek ve çocukluğunu fark etmek gibi durumlarda çok önemli bir yetkiye sahip olduğunu öğrenmemi sağlamıştı. Bu sebeple bütün olayı şu cümleyle özetleyebilirdim: Ve anladım ki benliğimizin farkına vardığımız an, acının pençesinde kıvrandığımız andır… Ahmet Ümit.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu