
kanatları kırgın şehrin ağrısıdır
yaşamın ardındaki yıkıntı
dünya sancısı unutsa kalbimizi
ne kalır geriye suskunluk adına
sonsuz kederden başka
sabah duası evimize misafir
sekiz kardeştik, sekiz kuş
tek tek çıkıverdiler yuvada
bunca yabanken insan kendine
ilk düşüyor gibi dünyaya
durup durup çoğalır kendini
suyun ortasında demirli
binmediğimiz tekne
ey kalbim, benden önce işit
su damlasını, şehrin avazını
bulun bir gölgelik, oturun
uzaktan selamlayın
beni yalnız yakacak güneşi
yerin altı boş kalmasın diye
ölüleri gönderirdi babam,
süslemesin kader çiçekleri
tadı buruk mezarları boşuna
girizgahlar ayrılığa dairdir
yazıldı yazılacak metinlerin,
ağzınıza yakışmazken adım
dikiş tutar mı çürük yara?