DenemeSayı 21

Okudukça İnsan Oluyoruz

Zeynep İSLAMOĞLU | RİZE Sosyal Bilimler Lisesi, 11-C

Okurluk ile okuryazarlık arasında önemli farklar vardır. Okuryazarlık, harfleri okuyup anlam çıkarmak yeteneğidir. Bu, genellikle okula başladıktan kısa bir süre sonra kazanılır. Ancak okuryazara sahip olmak, sadece harfleri okumakla sınırlı değildir. Okumayı sürdürme, anlama, yorumlama ve analiz etme yeteneği gerektirir. Okurluk ise bu becerileri sürekli olarak kullanma ve geliştirme sürecidir.

Yaşamın akışı içinde birçok insan okuma alışkanlığını yitirir ve okuryazara sahip olmanın ötesine geçmez. Sadece gazete başlıklarını veya popüler kültür ürünlerini takip ederler. Bununla birlikte, gerçek bir okur olmak okumayı bir yaşam tarzı haline getirmeyi ve çeşitli türlerdeki eserleri okumayı içerir.

Ben kendi serüvenimde daha fazla okurluk yolunda ilerlemeyi hedefliyorum. Okuryazarlık becerisini kazanmış olsam da sürekli okuyarak, farklı türlerde eserlere ulaşarak ve okuma alışkanlığımı sürdürerek kendimi gerçek bir okur olarak geliştirmek istiyorum. Okumak benim için bir keyif kaynağı olduğu kadar, düşünce dünyamı genişleten ve yeni bilgiler edinmemi sağlayan bir yolculuktur.

Lise, benim için sadece derslerin olduğu bir okul değil, aynı zamanda düşünmeyi öğrenme sürecinin başladığı bir dönemdir. Lise, sadece bilgi aktarımının yapıldığı bir yer değil, aynı zamanda öğrencilere analitik düşünme, eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini kazandırmayı amaçlamalıdır. Bu yüzden, lisede kendimi öğrenmeye ve düşünmeye adayan bir liseli olarak görmek isterim.

Elbette, düşünmeyi öğrenmekte bazı engellerle karşılaşabiliriz. Bunlar arasında ders programının yoğunluğu, sınav baskısı ve sınıf büyüklüğü gibi faktörler yer alabilir. Ancak, bu engelleri aşmak için öncelikle kendi kendimize motivasyon sağlamalıyız. Düşünmeyi öğrenmek için düzenli okuma yapmalı, tartışmalara katılmalı ve farklı bakış açılarına açık olmalıyız. Ayrıca, öğretmenlerden destek ve rehberlik talep etmeliyiz.

“Düşünmeyi öğrenmek” çabasında, hem kendimden hem de çevremdeki insanlardan bazı beklentilerim var. Kendi kendimi motive etmeli ve sürekli olarak gelişim için çaba sarf etmeliyim. Okulda öğretmenlerden, eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek için daha fazla fırsat ve kaynak talep edebilirim. Ayrıca, öğrenciler arasında tartışma ortamlarının teşvik edilmesini ve yaratıcı düşünmeyi destekleyen etkinliklerin düzenlenmesini beklerim

Sonuç olarak, lise sürecinde düşünmeyi öğrenmek için çaba göstermek, kendi gelişimimize katkı sağlar ve gelecekte karşılaşacağımız zorluklarla başa çıkmamızı kolaylaştırır. Lise, bizi sadece bilgiyle değil, aynı zamanda düşünme becerileriyle donatmalıdır.

Evet, kendimi bir eleştirel okuma tezgâhından geçmiş olarak görüyorum. Okumanın anlamı, bilgiyi doğru bir şekilde anlamak ve sorgulamaktır. Biçimi ise analitik düşünceye dayanır ve bilgiye karşı eleştirel bir yaklaşımı içerir. Eğer bu tezgâhta dokunamadıysa kumaşım, umutlarımı başka yerlerde ararım.

Evet, ben de “romansız yaşayamam” diyebilenlerdenim. Roman okuma isteğimizin sebepleri çeşitli olabilir. Romanlar, yaşamın farklı yönlerini, insanların iç dünyalarını ve karmaşık ilişkileri anlatarak bize yeni perspektifler sunar. Romanlar, insan gerçeklerini ustalıkla işler ve şahsi deneyimlerimizi genişleterek bizi daha fazla anlamamıza yardımcı olur. Romanlar, karakterler aracılığıyla kendimize ve başkalarına daha fazla bilgi edinmemizi sağlar. Okuduğumuz romanlar, bizi derinden etkileyebilir ve içsel bir keşif sürecine yol açabilir. Romanlar, gizli örtülerimizi kaldırarak bize kendimizi daha iyi tanıtmamıza yardımcı olur. Dolayısıyla, bir romanın bize sunduğu deneyimlerle, başkalarının yaşantılarına ve insan doğasına daha fazla içgörü kazanırız. Romanlar, bir ayna gibi işlev görerek hayatın nereye gittiğini, insanların nasıl değiştiğini anlamamıza yardımcı olur.

Evet, şiirin insan üzerinde büyük bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Şiir, dilin gücünü kullanarak duyguları ve düşünceleri derinlemesine ifade eder. Onu okuyan veya dinleyen kişiye yeni bakış açıları sunabilir ve duygusal bir bağ kurmasına yardımcı olabilir. Şiir, iç dünyamızı keşfetmemize ve duygunun derinliklerine inmemize yardımcı olur. Bir şiirle karşılaşmak, yaşama ve insanlara yönelik isteklerimizi artırabilir. Şiir, duyarlılığımızı dile getirmesi ve bizi daha iyi anlamamızı sağlaması nedeniyle içimizdeki duyguları çözümlememize yardımcı olur. O, dilin bize sunduğu bir armağandır ve kişilik zenginliğimize katkıda bulunur. Şiir, bizim için bir yol gösterici olabilir, bize yeni bir bakış açısı sunabilir ve yaşamımızı zenginleştirebilir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu